
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) ile ulusal ve uluslararası paydaşları tarafından yürütülen, Mavi Ekonominin geliştirilmesinin amaçlandığı Blue Gates Projesinin faaliyetlerinden olan Black Sea - BlueTech Demo Days toplantısı Trabzon'da gerçekleştirildi.
Avrupa Birliği'nin Interreg Next Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında desteklenen ve DOKA tarafından uygulanan Blue Gates projesi faaliyetlerinden olan Black Sea - BlueTech Demo Days toplantısının açılışına Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Kemal Akpınar, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdür Yardımcısı Serdar Öztürk, su ürünleri sektörü temsilcileri, proje ortağı ülkelerden gelen akademisyenler ve diğer ilgililer katıldı.
Karadeniz'de mavi ekonominin teknoloji odaklı dönüşümünü hızlandırmayı amaçlayan etkinlikte DOKA, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO), Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna'dan proje ortakları ile Norveç'in balıkçılık teknolojilerinde söz sahibi firma yetkilileri, sektör temsilcileri, yatırımcılar ve girişimcilerini bir araya getiren program teknoloji tabanlı akıllı izleme, entegre su ürünleri üretimi ve ileri işleme teknolojileri, su ürünleri yetiştiriciliğinde RAS sistemleri, akıllı izleme teknolojileri gibi alanlarda ölçeklenebilir çözümleri vitrine çıkaracak.
Trabzon'da bir otelde gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan OctoAqua Ceo'su Ertuğrul Gündoğdu, Türkiye'yi sürdürülebilir, yenilikçi ve destek katma değerli üretimle dünya ligine taşımayı amaçlandıklarını belirterek "OctoAqua olarak Mavi Ekonomi geleceğini sadece konuşmakla kalmayıp uygulamalarla güçlendirmeyi hedefliyoruz. Zonguldak'tan sonra Karadeniz'in kalbi Trabzon'da sektörün geleceğini şekillendiren değerli paydaşlarımızla buluşmak bizler için büyük mutluluk. Norveç ve Türkiye arasında uzun yıllar süren dostluk ve ortaklık üretim kültürü ve bugün mavi ekonomi dönüşümünde somut sonuçlar veriyor. Bu işbirlikleri sayesinde kapalı devre sistemler, çevre dostu üretim modelleri ve dijital çözümler artık ülkemizde hayat buluyor. Bizim amacımız Türkiye'yi sürdürülebilir, yenilikçi ve destek katma değerli üretimle dünya ligine taşımak. Bugün burada kurulacak her bağlantı atılacak her adım bu vizyonun bir parçası olacak" dedi.
Serdar Öztürk: "En Yüksek Finansmanı Karadeniz Havzasından Biz Sağlıyoruz"
Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdür Yardımcısı Serdar Öztürk ise yaptığı konuşmada, "Sınır ötesi işbirliği programları başkanlığımız tarafından 2003 yılından beri yürütülüyor. İki işbirliğine ilk olarak Bulgaristan ile başlamıştık. Sonra 2007 yılında Karadeniz'e başladık. Bu iki programın başarısıyla bütçe döneminde Akdeniz havzasına dahil olduk. 2007-2013 döneminde alışma safhasındaydık ikinci yıl daha performans gösterdik ama 21-27'nin ilk çağrısında 48 tane projenin 26 tanesinde Türk kurum ve kuruluşları yer alıyor. İkinci çağrıda ise 52 tane projenin 45'inde Türkler var. 60 tane kurum ve kuruluşumuz bu projelerin içerisinde ve uzak ara en yüksek finansmanı Karadeniz havzasından biz sağlıyoruz. Bunu gerçekleşmesinde gerçekten buradaki bütün kurumların emeği var hepsine çok büyük teşekkürlerimi sunuyorum. Bu başarıyla Akdeniz'de aynen devam etmeyi düşünüyoruz ve önümüzdeki dönemde yani 2028-34'te ise yeni programlara katılma hedefimiz var" diye konuştu.
DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar: "Uzun Bir Değer Zincirinin Ekosistemini Buluşturduk"
Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Kemal Akpınar da, Kalkınma ajansı olarak yaklaşık iki yıldır üç sonuç odaklı program üzerinden bölgeyi kalkındırmaya katkı sağladıklarını dile getirerek "Bu toplantı sadece demo günleri toplantısı olmayacak. Karadeniz'in mavi geleceği için yenilikçi çözümlerle birlikte yeni teknolojileri birbirine bağlayan bir ekosistemi geliştirme çabası olarak görüyoruz. Bu salonda kıyımızdaki limanlardan, laboratuvarlara, tersanelerden su ürünleri işletmelerine, akademiden hızlandırıcılara uzanan uzun bir değer zincirinin ekosistemini buluşturduk. Kalkınma ajansı olarak yaklaşık iki yıldır üç sonuç odaklı program üzerinden bölgemize bölgesel kalkınmaya katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi de mavi ekonomik sonuç odaklı programımız. Sonuç odaklı programlar ajanslarımızın aslında üç yıllık orta vadeli programı niteliğinde bölgesel kalkınma planlarımızı orta vadede uygulayacağımız aslında enstrümanlarla birbirini bağladığımız orta vadeli bir yaklaşım olarak uyguladığınız bir program" şeklinde konuştu.
"Önümüzdeki Dönemde Yeni Bir Avrupa Birliği Projesi Olarak Mavi Ekonomiye Odaklanmaya Devam Edeceğiz"
"Mavi ekonomi programı kapsamında şimdiye kadar üç tane Avrupa birliği projesi uyguladık bu da onlardan bir tanesi" diyen Akpınar, "Önümüzdeki dönemde de tekrar bir Avrupa birliği projemiz Başkanlığımızın katkısıyla geçti. İnşallah önümüzdeki dönemde yeni bir Avrupa birliği projesi olarak mavi ekonomiye odaklanmaya devam edeceğiz. Mavi ekonomi deniz ve su ekosistemleri sürdürülebilir ekonomik devretmeli çerçevesinde çizmekte bu çerçevede araç olarak kullanılan teknoloji ve yenilik çözümler daha az kaynaklı daha çok üretebilmenin ekosistemi tahrip etmeden büyümenin sağlanması ve mavi ekonomi sektörlerinin kazanımlarının artırılmasına katkıda bulunacaktır. Karadeniz coğrafyası baktığımız zaman aslında mavi ekonomi buranın sadece bugünü değil kadim bir birikimin aslında geleceği taşındığı bir nokta olarak görüyoruz. Su ürünlerinden kıyı ekosistemlerde gemi inşa sanayiden balıkçılık teknolojilerine kadar pek çok konuyu liman ticaret bağlantılarından lojistik çözümlere kadar pek çok konuyu mavi ekonomik tüm sektörlerini ve aktörlerini bir arada bulunduran bir ekosisteme aslında ev sahipliği yapıyor. Kalkınma ajansı olarak da aslında bu potansiyeli harekete geçirmek adına hem uyguladığımız bu tip uluslararası fonlar ve projelerle birlikte yine analiz ve planlama çalışmalarımızla birlikte yine sektörel ekosistemi geliştirecek işbirliği çalışmaları ile birlikte mavi ekonomiye ve bölgemizin kalkınmasına hizmet etmeye devam edeceğiz inşallah. Bugün gerçekleştirilen etkinlikte tek seferlik bir etkinlik olarak görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
Çelebi: Denizin Ekonomik Yönünden En Sürdürülebilir Şekilde Yararlanmalıyız
TTSO Başkanı Erkut Çelebi, toplantının açılış bölümünde yaptığı konuşmada, Trabzon'un kültürüyle, doğasıyla cazibesi yüksek olan bir şehir olduğunu ifade ederek, "Trabzon denince akla gelen ilk şeylerden biri de deniz. Mavi Ekonomi konusunda çalışmalarımız var. Şu anda dünya ulaşımı ve ticaretinin yüzde 80'i denizler vasıtasıyla sağlanıyor. Balık üretimi ve avcılığı zaten büyük bir ekonomi. Denizlerde şimdi de enerji üretimiyle ilgili önemli çalışmalar yapılıyor. Şu anda biraz maliyetli ama bu sorun çözülünce eminim ki dünyadaki fosil yakıtlara son verilecektir" dedi. Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Avrupa'nın en fazla su ürünleri üretimi yapan ikinci ülkesi. Trabzon da bu üretimde önemli bir paya sahip. Su ürünleri ihracatında 200 milyon dolara yaklaşmış durumdayız. Her projede olduğu gibi bu çalışmalarda da Trabzon'u tek düşünmüyoruz, bölgesel olarak düşünüyoruz. Artvin'den Samsun'a, belki Zonguldak'a kadar Türkiye üretiminin yüzde 90'ından fazlasını Karadeniz'de üretiyoruz. Norveç bu konuda çok iyi. Bu toplantıda da Norveç'ten gelen temsilciler var. Onların teknolojilerinden de faydalanacağız. Bu anlamda denizlerin potansiyeli çok yüksek. Tabi bunu yaparken de hiçbir zaman unutmayalım; denizleri kirletmemeliyiz. Kirletilen denizi tekrar eski haline dönüştürmek kazandığımızdan daha pahalıya mal olur. Denizler sadece balık üretimi için değil turizm için de çok önemli. Türkiye turizmde dünyada ilk sıralarda yer alan bir ülke ve bu potansiyelin büyük kısmı deniz turizmden sağlanıyor. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak denizin ekonomik taraflarından en iyi ve sürdürülebilir şekilde faydalanmalıyız."
Açılış konuşmalarının ardından toplantıda ‘Karadeniz'de Mavi Ekonomide Teknolojik Dönüşüm' isimli panel gerçekleştirildi.

















